Tromp, kubbeli yapılarda, duvarların üstüne kubbeyi inşa etmek için; örülen bir ara elemandır. Tromp sayesinde, yapı elemanları birleşir, bütünleşir ve yük bir formdan başka bir forma aktarılır. Biz mimarlığı bir değişim, dönüşüm, farklılaşma ve bütünleşme noktası olarak tanımlamaktayız.

Biz her mimari mekanı kullanıcı ile birlikte düşünürüz. Mimari ürün, kullanıcısının yaşam tarzına, taleplerine, beklentilerine uygun olmalıdır aynı zamanda ona yeni hikayeler sunmalıdır. Bunların yanı sıra değişen şartlara uyum sağlama kapasitesi bulunmalıdır.

Biz, insan ve doğa ilişkisini gözeterek, iklimsel ve tomografik verileri önemli bir tasarım girdisi kabul ederek ve var olan enerji kaynaklarını en iyi şekilde kullanmayı gayret ederek, binaları tasarlıyoruz. Her bina inşa edildiği çevrenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu sebepten ötürü, sürdürülebilir mimarlık sadece doğal enerji kaynaklarının doğru biçimde kullanılması ve aktarılması değildir. Bizce sürdürebilir mimarlık ; binanın çevresi ile kurduğu ilişki, oluşturduğu yeni hikaye ve yarattığı potansiyeldir.Bunun için tüm mimari sürecin ekolojik, sosyal ve ekonomik açıdan sürdürülebilir olması ana hedeftir.